26 Ağustos 2012 Pazar

Ağrı Dağından Uçtum, Garbe Düştüm


Annem beni ve akrabalarını gördü, evlenen ve çoluk çocuğa karışan beni görünce çok duygulandı. Hep suskun kalmayı tercih etti. Hiçbir zaman geçmiş hakkında konuşmak istemedi.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Bir destanın hikayesi: Zîlan'ın gözyaşları


Vanlı Necmettin Salaz, Bir Derenin Gözyaşları - Zîlan adlı kitabında 1930 yılında yaşanan ve dünya tarihinde benzerine az rastlanılan bir katliamı yazmakla bir sorumluluğu yerine getirdi. Bu, - kundaktaki bebekten bastonlu ihtiyara kadar - ayırt edilmeden kurşuna dizilen 25 köyün sakinlerine, 15 bin mazlum insana karşı bir sorumluluktur. Zîlan deresi katliamına dair hiçbir şey yazılmadığı için yazmayı borç bilmiş.

Dağ-ınık balad (SELAHEDDÎN BIYANÎ)


Mezar taşlarına ülkesi için öldü diye yazmayın kardeşlerimin
Onların gövdeleri hala çürümekteyken kimsenin olmayan dağlarda
Toprak bile pasaport isteyecek onlardan
Ki onlar o kadar yurtsuzdular.

Medyatik zorbalık ve toplumsal reddiyenin ölümü (SELAHEDDÎN BIYANÎ)


'Türk Faşizminin iki büyük baharından ilki, İttihatçı Proje'nin kıblesini Hitler Almanya'sına çevirdiği, 'ya biat ederler ya yok olurlar' diyerek bütün çıkıntıları düzleştirme girişimi idi. İkinci bahar kapımızdan içeriye çoktan girdi: Bu kez kıblesini Pensilvanya'ya çevirmiş yeşile çalan Türki ırkçılık!'

'Kapitalizm en büyük günahını, kahramanların kafasını bir bir ezip başkaldırıyı insanların zihninden tamamıyla silmeye kalkışmakla  işlememiştir. Asıl büyük günahını güçlü, zalim ve haksız olanın yanında yer almanın sorgulanması gereken en önemli ahlak sorunu olduğunu insanlara unutturmakla işlemiştir.'

'Üç beş çapulcu'dan bir halk hareketine (SELAHEDDÎN BIYANÎ)


Otuz yıllık bu kanlı savaşın tek nedeni olarak Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan vahşeti göstermek anakronizmdir, çarpıtmadır, sorunu gerçek köklerinden kopartmaktır. Muktedirin bu topraklardaki iki yüz yıllık günahlarını sevimlilik efektleri ve kirli bir çarpıtmayla temize çekme çabasıdır.

Ağrı İsyanı'nda karikatürler (NİHAD GÜLTEKİN)


Toplum olarak geçmiş tarihlerde yaşanan sorunları halen de ne yazık ki arşivleyemedik. Tarihimizin bize bıraktığı emanetleri hala gün yüzüne çıkaramamaktan dolayı içerleniyoruz. Yazılamayan o kadar şey var ki son yüz yıllık tarihimizde. Bir toplumun, varlığını sürdürebilmesi için kesinlikle bir belleğin olması gerekir.